17 Kasım 2010 Çarşamba

... muer!


bir kaç gündür yine onu düşünüyorum. hatta dün gece rüyama bile girdi. bana iyi davranıyordu ama bir problem vardı. ben de gidip yakın bir arkadaşıyla dertleşiyordum. normalde tanımam etmem. adını biliyorum sadece. 
geçen gün metroda giderken fark ettim. o zaman hissettiklerimi bir daha hiç hissetmemişim. yazmıştım zaten. 
o güne gittim yine. bir sürü tekila ve bira içtikten sonra cihangir'deki o mekana gittim. iki katlıydı. doğum günü üst kattaydı. çıktım. karşıma çıkan ilk insandı sanırım. bakışlarımız kesişti ve tanıştırıldık. aslında daha önce okulda tanışmıştık ama o zamanın pek bir özelliği yoktu. merhaba merhaba. sonra da bir kere galatasaray'da görmüştüm ama tabi ki benim için pek bir anlamı olmamıştı. 
bütün gece konuştuk. bütün gece güldük. çalan telefonuma gelen mesajlara bakmadım bile. aradaki enerji büyüdükçe büyüyordu ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum ama güvencem bakışlarıydı. muhtemelen benim de bakışlarımdı. 
sonrası çok çabuk geçti. o zamanlar yavaş geçerdi ama çabuk geçti.
bir aldatma, tepki, ayrılık, ayırma, kararsızlık, mutluluk, tutku, aşk, çekingenlik, yalnızlık, ortada bırakılma, yine ve sonsuz bir yalnızlık... 


oysa ben sadece bana hep öyle baksın istemiştim. daha ben bile kendimi tanımıyorken tanısın istemiştim. biraz cesaretli olsun istemiştim. şimdi bakıyorum aslında haklıydı da. neyse. 


sadece 

faka bastık kaşla göz arasında. yolunda gitmeyen bir şeyler mi var. kelimeler dilimde aklım başka yerde. olmazsa olmaz düşlerim var.
sil baştan ettim bütün olanları, içlerinden çektim seni soranları. sabır kalır nameler, yasak beni sever.
biliyorlar biliyorlar. bu sefer bizim için geliyorlar. yakalandık seninle defalarca aşkından. umrumda bile değil.
zehirinden ilaç olur. bu geçmeye mahkum zamanın yanında, durduğun hata yapacak çok bir şey kalmadı. benim de üstünü çizdiklerim var.
olmali nedeni bizi ayırdılar. var mıdır ötesi hepsine eyvallah. delik deşik son nefesinde son bi sans.. ahh son bi şans daha..
biliyorlar biliyorlar, bu sefer bizim için geliyorlar. yakalandık seninle defalarca aşkından. umrumda bile değil.



aslında belki de olayı bu kadar dramatik hale getirmenin bir anlamı da yok. hayatımızı devam ettirmekten başka bir yol yok. ben mesela uçarım mesela yerlere göklere sığamıyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara