21 Şubat 2010 Pazar

... paralel evren ve gerçeklik arasında sıkışıp kaldım!

dün gece uyuyamadım yine. hayaller kurdum, düşündüm durdum. düşünmemem gereken bir şeyi düşündüm. ama kendimi de hiç engellemedim. yani biliyorum yanlış olduğunu ama bunu söyleyen sesleri hiç ama hiç duymadan hayallerden hayallere geçtim. o kadar güzel geldi ki o hayalleri kurmak. saçma ve olmaması gereken hayaller ama ben yine de kurdum. "yine uyuyamıyorsun, hem de bu yüzden" dedim ama dinlemedim. bilerek ve isteyerek saatlerce düşündüm. fiziksel olarak kendime eziyet ederken, duygusal olarak çok mutluydum. 

sonra uyumuşum...

sabah uyandım. muhteşem bir kahvaltı masası beni bekliyordu. aklıma gelip gelebilecek herşey vardı masada ve ben, iki mutlu insanla bu güzel kahvaltı masasını paylaşıyordum. sonra gözüm balkondan dışarı takıldı. dün gece geldi aklıma. birden o bütün düşündüklerimin olmayacağı bir bir suratıma çarptı. resmen dün gece karanlıkta, gözlerim kapalı, bir sağa bir sola dönerken yaşadığım evren, paralel bir evrendi. gerçeklikten uzaktı. gün ağardığında, güneş doğup gözlerimi açtığımda o paralel evren bir anda yok oldu. sanki vampirlerin hayatları gibi. geceleri onlar gerçekliklerini yaşarlarken, gündüzleri bambaşka bir dünyaya sahip oluyorlar. benziyor sanırım.

sonuçta gözlerim kapalıyken sanırım daha mutluyum. olmayacağını bildiğim şeyler hayal ettiğimde bile daha mutluyum ya da hakkaten bilmiyorum hangisinin daha iyi olduğunu. gerçekten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara