10 Şubat 2011 Perşembe

... II!

bir insandan, onun fotoğrafına bakmaya bile dayanamayacak kadar tiksinmek nedir?
aslında o hissedilen tiksinmek midir, bilmiyorum.
neden bu kadar ağır şeyler hissediyorum bilmiyorum.
belki de sadece kendime kızgınım.


dün, bir kızın bir de erkeğin fotoğraflarına baktım. kızın aslında benden nefret ediyor olması gerek. ne hissediyor bilmiyorum ama ben onun için hiçbir şey hissetmiyorum. acımıyorum bile. ama erkek, o erkek affetmem gereken biri değil. affedilmeyi de hak etmiyor. ondan nefret etmeye hep devam edeceğim. biliyorum ki o hayatı boyunca mutlu olamayacak. dün gece düşünüyordum da, ölse üzülmeyeceğim, cenazesine gitmeyeceğim biri o.

kendimi bildim bileli içimde insanlara karşı negatif duygular taşımam. beni ne kadar üzseler, ne kadar sinirlendirseler de bir şekilde o negatif duyguların içimi sarmasını engellerim. engelleme demeyelim aslında çünkü bilerek yaptığım birşey değildir bu. hep bir şans daha veririm. ya da o kadar çok rahatsız ediyorsa uzaklaşırım. ama nefret etmem.

ama bu iki adamdan o kadar çok nefret ediyorum ki! bu nefretin içinde bir parça kendime olan nefretim de var belki de. işin kötüsü, bir daha görmesem, ölseler, bu dünyadan yok olsalar da, içimdeki bu hissi de alıp götüremeyecekleri için, onların bana miras bıraktıklarıyla ben yaşamaya hep devam edeceğim. elimden sadece bunları bastırmak gelecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara